14 Haziran 2010 Pazartesi

Vuvuzela Yasak Dİnlemez!!!


Dünya Kupası'nın başlamasıyla pek çoğumuzun adından yeni haberdar olduğumuz Vuvuzelanın akıl almaz sesini artık bilmeyen yoktur.Dünya Kupası'nda her maçta ortalama 65.000 kişinin aynı anda üflediği o borudan kulakları sağır edici bir ses yankılanıyor.Bırakın maçı orda izlemeyi bazen evde bile izlemek sırf o ses yüzünden işkenceye dönüyor.Ara ara çalınması güzel fakat sürekli olunca maçı izleyei kalmıyor insanın.Buyüzden İzmir Barosuna kayıtlı avukatlardan Barış Kaşka, rahatsızlık verici bir ses çıkarması nedeniyle 2010 Dünya Kupası'nda, sporseverlerin büyük bölümünün kabusu haline gelen yerel çalgı vuvuzelanın statlara sokulmaması için FIFA Disiplin Komitesi'ne başvurdu.
Fakat Fifa bu başvuruyu geri çevirdi.Ya Mehmet Demirkol'un dediği gibi seyircilere çekirdek yada leblebi vericez yani ağızları başka şeyle meşgul olacak yada bu sese alışmak zorundaymışız gibime geliyor...

Gök Maviler Umut Vermedi!!!

2010 Dünya Kupası F Grubu ilk maçında son dünya şampiyonu İtalya, Paraguay ile 1-1 berabere kaldı. Cape Town'daki 66 bin seyirci kapasiteli Green Point Stadı'nda oynanan ve ilk yarısı Paraguay'ın 1-0'lık üstünlüğü ile sona eren mücadelede Paraguay 39. dakikada Alcaraz'ın golüyle üstünlüğü yakaladı. İtalya bu gole 63. dakikada De Rossi ile karşılık verdi.
Son şampiyon, Güney Amerika ekibi karşısında önemli 2 puan kaybederek turnuvaya başladı.
Klasik İtalya izledik bu maçta.Katı bir savunma anlayışıyla sahadaydılar.Fakat bu savunma anlayışı pek işe yaramamış gözüküyor ki 39.dakikada duran toptan da olsa golü ağlarında gördüler.İlk yarı bu skorla sona erdi.İkinci yarı daha istekliydi İtalya bu isteği sonucu golü de buldu.Fakat oyunun geri kalanındaki performansı beni tatmin etmedi.Son şampiyonun böyle oynamaması gerekiyor.
''Bu skora şaşırdınız mı?''diye sorsalardı ''hayır'' yanıtını verirdim.Evet İtalya son şampiyon olabilir ama gerek son maçları gerekse takımdaki hava pek olumlu değildi.Hazırlık maçlarında da çok iç açıcı bir oyun sergileyememişlerdi.Açıkçası işler pek yolunda değil İtalya adına.Daha gruplarında 2 maçları var ama tablo iç açıcı gözükmüyor...

Sonu Gelecek Mi?

2010 Dünya Kupası E Grubu ilk maçında Hollanda ile Danimarka karşı karşıya geldi. Soccer City Stadı'nda oynanan mücadeleyi Hollanda 2-0 kazandı.
'Portakallar'a galibiyeti getiren golleri 46. dakikada Simon Poulsen kendi kalesine ve 85. dakikada Dirk Kuyt kaydetti.
Hollanda herkesin tahmin ettiği gibi başladı turnuvaya.Robben'in olmayışının enazından bu maçta çok önemli olmayacağını düşünenler yanılmadılar.
İki takımda maça kontrollü başladı.Aslında Hollanda'nın kontrollü futbol oynamasındaki neden Danimarka'nın çok iyi alan daraltmasıydı.Danimarka basketbol tabiriyle ilk yarıda alan savunması yapınca maç ortada sıkıştı ve ilk yarı golsüz sona erdi.
İkinci yarıda da aynı anlayışı sürdüren Danimarka hücüma çıkarken arkada açıklar vermeye başladı.Nitekim golde böyle geldi.Van Persie savunmanın arkasına iyi sarktı ve ceza sahasına gönderdiği topu Poulsen kendi ağlarına gönderdi.Bundan sonra Danimarka'da hücumu düşündü fakat yine işler yerinde gitmedi ve savunma arkasına atılan bir başka topla topu ağlarında gördüler.Evet Hollanda bugün galibiyet aldı ama akıllarda hep şu soru var ''sonunu getirebilecekler mi?'' Bu cidden yanıtlanması zor bir soru.Ucuna kadar gelip son anda kaybeden Hollanda bakalım bu turnuvada ne yapacak...

Panzerler Ezdi Geçti!!


Almanya, Avustralya'yı 4-0 gibi farklı bir skorla mağlup ederek dev organizasyona müthiş bir başlangıç yaptı. Durban'daki 69 bin kapasiteli Moses Mabhida Stadyumu'nda oynanan ve ilk yarısı da Panzerlerin 2-0'lık üstünlüğü ile sona eren mücadelenin golleri 8. dakikada Podolski, 26. dakikada Miroslav Klose ve 68. dakikada Thomas Müller ve 70. dakikada Cacau'den geldi.
Avustralya'nın yıldız isimlerinden olan Tim Cahill 56. dakikada Bastian Schweinsteiger'e yaptığı faul sonrasında doğrudan kırmızı kartı gördü ve oyun dışında kaldı.
Aslında bu skor kimse için şaşırtıcı olmadı.Gerek Almanya'nı adı gerekse maçın başından beri ortaya koyduğu mükemmel performans onlara 3 puanın gelmesinde yardımcı oldu.''Alman Disiplini''dedikleri bu olsa gerek.Maçın başından sonuna dek tüm futbolcular işini aynı disiplinle yaptılar.Bunun sonucunuda 4 gol ve 3 puanla aldılar.
Almanya'nın bu mükemmel oyununun yanı sıra ön plana çıkan bir oyuncu vardı.Tüm pozisyonların içinde olan ve adeta bir opera şefi gibi takımını yöneten Mesut!!!Adeta harikalar yaratan Mesut şüpesiz takımının galibiyetinde en çok payı olan futbolcuydu...

Türkiye'nin Alışveriş Sitesi